Welcome to Our Website

Beyin kanaması nedeniyle felçli hastalar neden artıyor?

Kırmızı alarm veriyor

Felçli hastaların sayısındaki artış, çeşitli faktörlerin bir araya gelmesiyle açıklanabileceği bildirildi.

Beyin kanaması gibi ciddi durumların artışı, felç vakalarının artmasına doğrudan katkıda bulundu. Bu artışın nedenlerini ve bu konuda yapılan bilimsel araştırmaları incelemek, durumu daha iyi anlamamıza yardımcı olabildiği bildirildi.

Beyin kanaması, beyindeki bir damarın çatlaması veya sızıntıya neden olması sonucu kanın çevresindeki dokulara yayılması olarak biliniyor. Bu durum, beyin hücrelerinin ölmesine ve ciddi nörolojik hasarlara yol açabilir.

Son yıllarda, beyin kanaması nedeniyle felçli hastaların sayısında belirgin bir artış gözlemlenmekte.

Bu artışın nedenlerini anlamak için çeşitli uzman görüşleri ve bilimsel araştırmalar incelendi.

İşte tüm detaylar…

1. Yaşlanan Nüfus: Nörolog Dr. Marc Fisher ve Dr. Tatjana Rundek’e göre, dünya genelinde yaşlanan nüfus, beyin kanaması ve felç vakalarının artışında önemli bir rol oynamakta. Yaş ilerledikçe, kan damarlarının elastikiyeti azalır ve hipertansiyon gibi risk faktörleri artar, bu da beyin kanaması riskini artırır.

2. Hipertansiyon ve Kardiyovasküler Risk Faktörleri: Kardiyolog Dr. Valentin Fuster ve Dr. Bruce Ovbiagele, hipertansiyonun (yüksek tansiyon) beyin kanaması için en önemli risk faktörlerinden biri olduğunu belirtti. Hipertansiyon, damar duvarlarında zayıflamaya neden olarak ani kanamalara yol açabilir. Buna ek olarak, sigara, diyabet ve yüksek kolesterol gibi kardiyovasküler risk faktörleri de beyin kanaması riskini artırmakta.

3. Diyabet ve Metabolik Sendrom: Endokrinolog Dr. Jens Juul Holst ve Dr. Ralph A. DeFronzo’nun çalışmalarına göre, diyabet ve metabolik sendrom, beyin kanaması ve dolayısıyla felç riskini artıran diğer önemli faktörlerdir. Diyabet, damar sağlığını olumsuz etkileyerek beyin kanaması riskini artırır.

4. Sağlık Hizmetlerine Erişimde Eşitsizlikler: Halk sağlığı uzmanı Dr. Sandro Galea, düşük gelirli ülkelerde ve kırsal bölgelerde yaşayan insanların, sağlık hizmetlerine erişimde karşılaştıkları zorlukların beyin kanaması ve felç vakalarındaki artışı etkileyen bir diğer önemli faktör olduğunu belirtti. Erken teşhis ve tedaviye ulaşamamak, bu tür hastalıkların daha yaygın ve ölümcül olmasına neden olabilir.

Uzman Görüşleri

Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Özdemir, beyin kanamasının en yaygın nedenlerinden birinin yüksek tansiyon olduğunu belirtti.

Yüksek tansiyon, damar duvarlarını zayıflatarak kanamalara yol açabilir.

Ayrıca, Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Mustafa Örnek, kafa travmalarının da beyin kanamasına neden olabileceğini vurguladı. Özellikle trafik kazaları ve düşmeler, genç ve yaşlı bireylerde ciddi beyin kanamalarına yol açabilir.

Bilimsel Araştırmalar:

Bir araştırmada, beyin kanaması geçiren yaklaşık 1100 hastanın üç yıl boyunca izlendiği ve bu süre zarfında 146 tekrarlayıcı beyin kanaması vakası tespit edildiği belirtildi. Bu araştırma, yüksek tansiyonun kontrol altına alınmaması durumunda ikinci kez kanama riskinin arttığını gösterdi.

Ayrıca, yaş ilerledikçe beyin kanaması riskinin arttığı ve erkeklerde kadınlara oranla daha yaygın olduğu bulundu.

Beyin kanaması ve felç vakalarının artışı üzerine yapılan araştırmalar, bu durumun küresel bir halk sağlığı sorunu haline geldiğini gösterdi. Örneğin, 2019 yılında The Lancet Neurology dergisinde yayınlanan geniş çaplı bir çalışmada, 1990-2016 yılları arasında dünya genelinde beyin kanaması ve felç vakalarının önemli ölçüde arttığı tespit edildi. Aynı araştırma, yaşlanma ve artan hipertansiyon oranlarının bu artışın başlıca nedenleri olduğunu vurguladı.

Ayrıca, Stroke dergisinde yayınlanan 2022 tarihli bir meta-analiz çalışması, düşük ve orta gelirli ülkelerde felç vakalarının yüksek gelirli ülkelere kıyasla daha hızlı arttığını ortaya koydu. Bu çalışmada, sağlık hizmetlerine erişimdeki eşitsizliklerin ve artan hipertansiyon oranlarının bu durumu körüklediği belirtildi.

Bu bilgiler, beyin kanaması nedeniyle felçli hastaların sayısındaki artışın altında yatan nedenleri anlamamıza ve bu durumun küresel sağlık üzerindeki etkilerini daha iyi kavramamıza yardımcı oldu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir